Mehmet Akif Asmaz Expo 2015’i gezdi, izlenimlerini yazdı.
[fancygallery id=”31″ album=”34″]
Dünyada beş yılda bir düzenlenen, ve bu yıl Milano’da gerçekleşen uluslararası Expo 2015’i Haziran ayının ilk haftasında ziyaret etme imkanım oldu. ASMAZ Ahşap Karkas Yapılar, olarak Türkiye temsilcisi olduğumuz dünya devi Avusturya şirketi, Hasslacher Norica Timber’in daveti ile gittiğim, Expo 2015 izlenimlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bildiğiniz üzere, Expo 2015 için, Türkiye’den İzmir ile, İtalya’dan Milano şehri finale kalmıştı, sonuçta İzmir kaybetmiş, bu çok özel etkinliğe ev sahipliği fırsatını Milano yakalamıştı.
Şehir merkezi dışında bulunan Expo 2015 alanına ulaşım, tren, otobüs, metro gibi toplu taşıma araçları ile sağlanıyor. İlk açıldığı 40 gün içerisinde 12 milyondan fazla ziyaretçi toplamayı başaran Expo 2015, Ekim sonuna kadar açık kalacak ve bu süre içinde 50 milyona yakın ziyaretçi toplayacağı öngörülüyor. Benim de izlenimim bu ziyaretçi sayısına ulaşılabileceği yönünde, orada olduğum 2-3 gün boyunca dünyanın dört bir tarafından ziyaretçi akınının sürdüğüne şahit oldum. Hepsi birbirinden güzel farklı temaların ve mimarilerin işlendiği pavilionların girişlerinde uzun kuyruklara hazırlıklı olmanızda fayda var.
Expo 2015 Milano’nun 38 Euro olan giriş ücreti, saat 19:00’dan sonra 5 Euro’ya düşüyor, fuar gece 23:00’a kadar açık, Cumartesi gecesi kapanış saati 00:00’a kadar uzuyor.
Expo 2015 Milano’nun ana teması “Food-Yemek” olarak belirlenmiş. Her ülke, bu konsept etrafında stand tasarımlarını yapmış ve geleneksel mutfağını öne çıkartmış. 142 ülkenin bayrağının dalgalandığı, Expo’nun yaklaşık 2,5 km uzunluğundaki ana caddesinde 53 devletin pavilionu dikkat çekiyor.
Expo alanına vardığımızda, ilk işim, Türk pavilionunu bulmak oldu, yetkililerden aldığım bilgiye göre, Türkiye bu etkinliğe son ana kadar katılma arzusunda değilmiş, Aralık ayında aniden katılım sağlamaya karar verilmiş. Standın tasarım ve konseptini Ekonomi Bakanlığı’nın yetkisine vermişler, tüm hazırlıklar Ekonomi Bakanlığı tarafından organize edilmiş. Fuarın en büyük standlarından biri olan 4.500 m2lik Türk pavilionu iki ay gibi, çok kısa bir sürede tamamlanmaya çalışıldığı için, bence Türkiye’nin vizyonunun biraz gerisinde kalmış.
Evsahibi İtalya, ana caddeyi kesen büyük bir sokakta devasa pavilionu ile gövde gösterisi yapmış, pavilionunu bir İtalyan sokağı olarak tasarlamış. İtalya’nın büyük markaları da bu sokakta yerini almış. Expo 2015’e giderseniz, İtalyan sokağında bulunan Terrazza Martini’de birşeyler içmeden Expo’dan ayrılmayın derim.
İtalyan sokağında ayrıca, Expo 2015’in simgesi olan “Hayat Ağacı” heykeli de bütün heybeti ile gündüz ve gece ışık, su ve müzik ile yapılan harika şovlarla yüzlerce insanı büyüleyerek kendinden geçiriyor.
Expo 2015’de gece için de şahane bir gösteri planlamışlar, Expo alanında yer alan Açıkhava tiyatrosunda her akşam 21:00’den itibaren dünyaca ünlü Cirque du Soleil büyük bir ekiple, gene inanılmazı başarıyor, muhteşem bir gösteri sunuyor. 30 Euro vererek izleyebileceğiniz gösteri, kaçırılmayacak lezzette.
Ana cadde üzerinde bulunan, çok ilginç mimarilerin yer aldığı pavilionlarda, bu sene ahşap malzemenin çok ön plana çıktığını rahatlıkla söyleyebilirim. Örneğin, Avusturya, Fransa, Slovenya, İspanya, Çin, Japonya, Rusya, Estonya gibi ülkeler, pavilionlarnıı tamamen ahşap malzeme ile tasarlamışlar. Expo 2015’i birlikte gezdiğim Hasslacher’in CEO’su Christoph Kulterer, içlerinde Fransa, Çin İspanya, Slovenya’nın bulunduğu 8 ülkenin pavilionlarının Hasslacher ürünleri kullanılarak inşa edildiğini söyledi. Bu 8 ülkenin standlarını ayrıcalıklı olarak gezme ve uygulamaları yerinde görme imkanına sahip olduk. Size Expo 2015’i ahşap mühendisliğinin ve yapısal ahşap ürünlerin kullanıldığı adeta mühendisliğin ve mimarlığın zorlandığı harika eserlerin sergilendiği doğal, sağlıklı ve çevreci bir yapı tarzının domine ettiğini rahatlıkla söyleyebilirim.
Gezdiğim pavilionlar içerisinde özellikle çok etkilendiğim ve VIP olarak ağırlandığımız Avusturya pavilionu mutlaka görülmeli ve ziyaret edilmeli. Expo 2015 ziyaretimizin en keyifli anlarını Avusturya pavilionunun VIP terasında ve restoranında geçirdiğimi ve çok keyif aldığımı söylemeden geçemeyeceğim.
Her ülkenin pavilionlarında değişik müzik, dans, görsel şovlar gibi etkinlikler zamanın nasıl geçtiğini anlamamanız için adeta birbiriyle yarışıyor. Böyle Uluslararası bir etkinliğin kısa zamanda ülkemizde de olmasını içimden geçirmeden edemedim.
Expo 2015 iletişim çalışmaları Milano şehir merkezini öylesine ele geçirmiş ki, Duomo çevresinde Expo’yu iliklerinize kadar hissedip, yapılan bütün etkinliklerden haberdar ediliyorsunuz. Milano’ya Expo için gelmemiş olsanız bile, bu etkinlikler sizi Expo’ya yönlendiriyor.
Daha önceden tren raylarının değişim istasyonu olan Expo 2015 alanı Kasım ayından itibaren tüm yapıların sökülmesi ile, Milano Belediyesi tarafından yeni bir Uydu Kent projesi olarak hayata geçirilecekmiş.
2020 yılında Dubai’de yapılacak olan Expo 2020 için, ve 2 yılda bir yapılan minik Expo için Expo 2017 Kazakistan’ın Başkenti Astana şimdiden hazırlıklara başlamış durumdaymış.
Son söz olarak, en yakın zamanda böyle büyük ve prestijli projelere ev sahipliği yapma fırsatını Türkiye’nin yakalaması dileğimi bir kez daha tekrarlamak isterim.